MİRÂCİYYE

TR EN


NEDEN YAZDIK?

miraciye_200 Mirâciyye, Peygamber Efendimiz (sav)’in Mirâç Hadisesi’ni konu edinen ve Mevlid-i Şerif gibi müzikal bir altyapı ile okunan bir eserdir. Mirâciyye, Türk Mûsikîsi’nin en büyük eserlerinden birisi olarak kabul edilir. Beste ve güftesi 17. yüzyılın sonları ve 18. yüzyılın başlarında yaşamış olan Nâyi Osman Dede’ye aittir. Nâyi Osman Dede “kutbü’n nâyî” (neyzenlerin kutbu) unvanı almış, Galata Mevlevihanesi’nin yirmi altı yıl Şeyh Efendiliğini yapmıştır. Mirâciyye, güftesi yazılıp bestelendikten sonra Mirâç Kandilleri’nde bir gelenek şeklinde okutulmuştur. Bu gelenek hâlâ bazı yerlerde sürdürülmektedir.   Mirâciyye’nin Türk Musikisi’nin en büyük formlarından ve eserlerinden birisi olarak kabul edilmesine rağmen çok az bilinmesi araştırma sürecinde dikkatimizi çekmiştir.   Meselenin birkaç boyutu var. İlki Efendimiz (sav) hakkında olması, ikincisi Efendimiz (sav)’in başından geçen bir mucize olarak Mirâç Hadisesi: Ümmet-i Muhammed’e hasredilmiş yükselme manalarına gelen mucize ve namaz. Üçüncüsü ise Mirâç Hadisesi’ni konu alan Mirâciyye’nin Nâyi Osman Dede tarafından yazılıp bestelenmesi ve Mirâç Kandilleri’nde okunmaya başlanması. Dördüncüsü Mirâciyye geleneğinin günümüzdeki hâli.   Mirâciyye’nin Mevlid geleneği kadar talihli bir süreci olmamıştır maalesef. Hem yılda bir kere Mirâç Günü’ne özel icra edilmesi hem de nispeten Mevlid’e göre daha zorlu bir form olması bunun sebepleri arasında sayılabilir. Ama artık Mirâç Kandilleri’nde bile okunmadığını dikkate alırsak başka sebeplere müracaat edilmelidir. Hâlihazırda meşk geleneği itibariyle son halkayı oluşturan Şakir Çetiner’in dizinin dibinde yetişen mirâçhan/mirâciyyehan olarak sadece birkaç kişinin kaldığını da eklemeliyiz. Türk Mûsikîsi’nin en büyük eserlerinden birisi kabul edilen Mirâciyye’nin meşk halkası kopma seviyesine gelmiş ve icra kalitesi muhafaza edilememiştir. Eserin notaya geçirilmiş olması ise bir nebze de olsa rahatlatıcıdır.   Bütün bunları dikkate aldığımızda, yazarken tavır yönünden iki hususu önemsedik. Samimiyetimizi koruyabilmek için konuyu tamamen biliyormuş, idrak ediyormuşçasına bir senaryo yazmaktan kaçınacaktık. Bu sebeple mesele hakkında söz söyleyebilecek nitelikteki isimleri referans alarak ilerleyecektik. İkinci husus bu tarz belgesellerde yaygın tercih olan didaktik ve doğrudan dilden uzak duracaktık. Bunun için de şöyle bir formül geliştirdik: Belgesel zemininde hareket ederken filmimizi kurmacanın imkânlarıyla şekillendirecektik. Yani belgesel bir kumaş kullanacak ve bu kumaşla kurmaca bir elbise dikecektik.   Filmimizin kurmaca tarafını tasarlarken Mirâciyye’nin formunu da dikkate aldık. Mirâciyye, münacaat kısmıyla birlikte yedi bahirden oluşmaktadır; belgesel de yedi hikâyeden… Her hikâye günümüzde geçmekle birlikte bağımsız bir zaman ve mekânda seyreder. Fakat her hikâye Mirâciyye’nin anlam dünyasını ve mûsikî yönünü dikkate alacak şekilde diğer hikâyelerle sıkı irtibatlıdır. Gece, ay, Nâyi Osman Dede, ferdî miraç, müzik gibi içerikler bu irtibatı sağlayacak ortak temalar olacaktır.  

SİNOPSİS

18. yüzyılın başlarında vefat eden büyük bestekâr Nâyî Osman Dede’nin kaleme aldığı ve bestelediği Mirâciyye, Türk müziğinin başyapıtlarından birisi kabul edilir. Kurmaca belgesel, Raci’nin çocukluk, gençlik ve orta yaş dönemleri üzerinden dört ayrı hikâyeyle saklı miras Mirâciyye’nin peşine düşme serüvenini konu edinir.
Birinci hikâyede küçük Raci ve arkadaşları, Anadolu’da bir köy evinde Fatma Teyzenin dilinden Mirac mucizesini dinlerler.
İkinci hikâyede yirmili yaşlarda bir konservatuvar öğrencisi olan Raci’nin sema meşk etme serüvenine şahitlik ederiz.
Üçüncü hikâyede Mirâciyye’nin kayıp bestesinin peşine düşmüş kırklı yaşlardaki musikişinas Raci’yi izleriz.
Mirâciyye meşk serüveninin dünden bugüne bir özetini sunan dördüncü hikâyenin mekânı, Mirâciyye geleneğinin elli yılı aşkın bir zamandan beri sürdürüldüğü Nûmâniye Dergâhı’dır. Bu hikâyenin anlatıcısı, çocukluğundan beri Mirâciyye meşklerinin ve Nûmâniye Dergâhı’nın içinde bulunan ve bugün Mirâciyye icralarını özel gayretiyle sürdüren şahsiyetlerden Mehmed Safiyüddîn Erhan Efendi’dir.
Yine bir Mirac kandili günü Nûmâniye Dergâhı’nda Mirâciyye icra edilir. Raci ve küçük kızı da meşkin dinleyicileri arasındadır.

KAYNAKÇA

• Akar, Metin, Türk Edebiyatında Manzum Mi’racnâmeler, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1987. • Aktaş, Hacer, “Osmanlı’da Mübarek Gün ve Gecelerde Dinî Mûsiki”, Marmara Üniversitesi İlahiyat Anabilim Dalı Türk Din Musikisi Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2006. • Bursevî, İsmail Hakkı, Mi’râciye, haz. İrfan Poyraz, Sır Yayıncılık, 2007. • Güngördü, Bahri, “Nâyî Osman Dede’nin Mi’raciyesi’nin Türk Mûsikîsindeki Yeri (Mûsikîmizde Mi’rac ve Kutb-î Nâyî Osman Dede)”, İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 1993. • Gülüm, Emrah, “Türk Edebiyatı’nda Mi’râcnâmeler Üzerine Hazırlanmış Çalışmalar Hakkında Bibliografya Denemesi”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. • Hatipoğlu, Ahmet, Mîrâciye, (Ses Kasetleri ve kitapçık), Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı, 1992. • Hüdâyi, Aziz Mahmut, Mevlîd-i Şerif ve Mi’râciyye, Hacegân, 2012. • Kara, Mustafa, Mirâciyye ve Bursalı Safiye Hanım Vakfiyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Bursa Bölge Müdürlüğü Yayınları, 2014. •Karadeniz, Ekrem, Türk Musikisinin Nazariye ve Esasları, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2013. • Kılavuz, Salih Sabri, “Miraç”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cild XXX. • Nasuhioğlu, Orhan, “Dinî Mûsikimizin Bir Şaheseri Mi’râciyye”, Musiki Mecmuası Özalp, M. Nazmi, Türk Musikisi Tarihi 1-2, Milli Eğitim Bakanlığı, 2000. • Öztuna, Yılmaz, “Mîrâciyye”, Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1990. • Öztuna, Yılmaz, “Osman Dede”, Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1990. • Revnakoğlu, Cemaleddin Server, “Eski-Klasik Tasavvuf Edebiyatımızda Mi’raciye’ler”, Yeni Tarih Dünyası. • Revnakoğlu, Cemaleddin Server, “Mi’raciye Nasıl Kaleme Alındı”, Yeni Tarih Dünyası. • Revnakoğlu, Cemaleddin Server, “Kutb-i Nâyî Şeyh Osman Dede ve Mi’râciyesi”, Yeni Tarih Dünyası.  • Revnakoğlu, Cemaleddin Server, “Edebiyatımızda Mevlid ve Mi’râciye”, Yeni Tarih Dünyası.  • Revnakoğlu, Cemaleddin Server, “Mi’raciye Şairi: Kutb-i Nâyi Şeyh Osman Dede”, Yeni Tarih Dünyası.  • Uzun, Mustafa, “Mi’râciyye”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cild XXX. • Erguner, Süleyman, “Nâyî Osman Dede”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cild XXXIII.